top of page

Hedef~Cesaret

Logo

5 dk okuma süresi

Hayatınızda öyle anlar olur ki, motivasyonunuzu kaybettiğinizi hisseder, bir şeyleri başaramayacağınız korkusuyla yüzleşirsiniz. Her bireyin, özellikle de her erkeğin zihninde filizlenen bir iş fikri, kendini görmek istediği bir konum veya inşa etmeyi hayal ettiği bir gelecek mutlaka vardır. Kimileri bu hayallerine doğru adım atmak için gereken cesareti bulamaz, kimileri zamanın yetersizliğinden dem vurur, bazıları ise senin yaptığın gibi bahanelerin ardına sığınarak hedeflerine ulaşmayı sürekli erteler. Ancak şu gerçeği kabul etmelisiniz: Sıfırdan zirveye tırmanan her başarılı insanın motivasyonunda, hayatının o anlarındaki değerini sorgulayıp tüm varlığını riske atmayı göze almıştır. Stabil bir işte, güvenlir bir pozisyonda kaldığınız sürece, daima aynı noktada dönüp duracaksınız. Önemli olan, yaşın henüz erkenken zamanın varken tökezlesende pes etmek yerine, deneyim kazanıp daha bilinçli ve daha güçlü bir şekilde yola devam etme iradesini göstermektir. 

Bugün, bu motivasyon blogunda, o ilk adımı atmanızı sağlayacak; aslında bildiğiniz ama yeniden hatırlamaya ihtiyaç duyduğunuz şeylerden söz edeceğiz. 

...Çünkü bazen bir satır, tüm düşünceyi değiştirebilir,

..Ve unutmayın, küçük bir kıvılcım bile, doğru yerde ateşe dönüşebilir.

adam hayatının zorlu yolundan tepeye çıkmaya çalışıyor cesaretini ve motivasyonunu toplayıp

Hedeflerinize ulaşmak için risk almaya cesaret ettiğinizde kaybedebilirsiniz de – ki bu oldukça muhtemeldir – fakat her düşüşten daha güçlenerek kalkar, her yeni denemede başarısızlık ihtimalinizi biraz daha azaltırsınız (dersler çıkartabilirseniz tabii). En büyük farkı yaratan, vazgeçenler ve her şeye rağmen devam edenler arasındaki ince çizgidir. Başarısızlıklar silsilesi içinde sürdürülebilirliği nasıl sağlayacaksınız? İşte bu, yolculuğun belki de psikolojik olarak en zorlayıcı kısmıdır. Çünkü sizi gerçekten destekleyecek birilerini bulamayabilirsiniz. Zamanla en yakınlarınız, hatta kendi aileniz bile "garantiye oynama" tavsiyelerinde bulunmaya başlayacaktır. Düşüş yaşadığınızda, yaptığınız işten sıkılmaya başladığınızda, devam edebilecek gücü ve cesareti kendinizde bulamadığınızda, o hedefe ulaşma sorumluluğu sizden başka kimsenin omuzlarında değildir. Çoğu insanın düştüğü hata, başkalarının onayını bekleyerek hareket etmeye çalışmaktır. Oysa gerçek başarı, kendi iç sesinize güvenmekle başlar. Bu kritik anlarda yenilikçi fikirler geliştirmeye odaklanın ve bu işin hayalinizdeki iş olduğunu asla unutmayın. "Zor zamanlar güçlü insanlar yaratır" sözünün hakkını verin ve bu dersi içselleştirin. Çünkü zor anlar, yalnızca pes edenler için bir son olur; direnebilenler içinse bir dönüm noktasıdır.

Unutmayın, size inanan tek kişi siz olsanız bile, bu yeterlidir.
Ve belki de en karanlık zamanlar, yıldızların en parlak göründüğü anlardır.

cesaretni kuşanmış bir savaşçı anime ejderhası ile

Hedeflerinize ulaşma yolunda ikinci kritik nokta, sürekli hayal kurup planlama aşamasında takılı kalmamaktır. Hazırlıklarınızın yeterli olduğuna inandığınız an, tıpkı bir köpekbalığı gibi tereddütsüz hamle yapmalısınız. Mükemmel anı beklemek, çoğu zaman hareketsiz kalmanın en zarif bahanesidir. Unutmayın, kazananlar her zaman en hazır olanlar değil, harekete geçenlerdir. Bu konuda ilham alabileceğiniz isimlerden biri şüphesiz Elon Musk’tır. Roket işine girmeden önce de birbirinden farklı sektörlerde teknolojik girişimleri olmuştu. Ancak roket işini kafasına koyduğunda, bu hedefi gerçekleştirmek için derinlemesine araştırmalar yaptı, ekibini topladı ve karşılaştığı başarısızlıklara rağmen tüm varlığını bu işe adamaktan tereddüt etmedi. Musk'ın hikayesi, en çığır açıcı fikirlerin bile başlangıçta nasıl şüpheyle karşılanabileceğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyar. Ama daha da önemlisi şunu kanıtlar: Asıl belirleyici olan dış onay değil; kişinin kendi vizyonuna olan sarsılmaz inancı, bu uğurda gösterebildiği fedakârlık ve kararlılıkla harekete geçme cesaretidir.

NASA tecrübesi olan birçok mühendis, kariyerlerini mahvetmemek adına onunla çalışmayı reddetti. Eşinin aktardığına göre, o dönemde geceleri kabus dolu uykusuzluklar çekiyordu. Yine de vazgeçmedi, inandı ve sonunda başardı. Onun hikâyesi, başarının yalnızca parlak zaferlerden değil, defalarca düşüp tekrar ayağa kalkabilme iradesinden doğduğunu gösteriyor. Sizi eleştirenler arasında değer verdiğiniz insanlar da olabilir. "Senin için en iyisini düşündüğüm için böyle diyorum", "Geleceğini düşündüğüm için bunu söylüyorum", "Daha iyi bir hayatın olsun diye tavsiye ediyorum, yanlış anlama" gibi cümleler duyabilirsiniz. Ancak bu tür eleştirilerin yaklaşık %85’i gerçek bir yapıcı eleştiri veya faydalı tavsiyeden uzak sözlerdir. Çoğu insan, kendi korkularını ve başarısızlık ihtimallerini sizin üzerinizde yansıtır. Çünkü insanlar bilinmeyenden korkar ve size de aynı sınırları dayatmaya çalışırlar. Ancak başkalarının korkuları, sizin gerçeğiniz olmak zorunda değildir. Hayallerinize doğru ilerlerken "çevremdekiler ne der, onlarla ilişkilerim bozulmasın" kaygısıyla hareket ederseniz, bulunduğunuz yerde sabit kalır, bir süre sonra da içsel motivasyonunuz çökmeye başlar. Oysa başarının bedeli, zaman zaman yalnız kalmak ve eleştirileri aşabilmektir. Yalnız kaldığınız anlar, kim olduğunuzu en çok hatırladığınız anlardır.

uçurumun kenarında zihnini dinlen ve savaşına hazırlan

Unutmayın ki başarı, konfor alanınızın dışında sizi bekliyor. Eleştirileri dinleyin ama her birini altın değerinde kabul etmeyin. Kendi pusulanız ve vizyonunuz doğrultusunda ilerlemeyi öğrenin. Düşeceksiniz, tökezleyeceksiniz, belki birkaç kez yolunuzu kaybedeceksiniz – bunların hepsi sürecin doğal parçası. Ancak her seferinde ayağa kalkmayı, dersler çıkarmayı ve yolunuza devam etmeyi başardığınızda, sadece hedeflerinize ulaşmakla kalmayacak, aynı zamanda bu yolculukta bambaşka bir insana dönüşeceksiniz. Çünkü başarı, sadece vardığınız yer değil, o yere ulaşırken kim olduğunuzdur. Cesaretinizi kuşanın ve harekete geçin; çünkü dünya cesurların omuzlarında yükseliyor.

Eğer gerçekten cesur biri olup olmadığını merak ediyorsan, insanlar genellikle bu sorunun cevabını sabahın dördünde ya da gecenin en sessiz anlarında bulur. O karanlık, yalnız saatlerde... Cesaret tam da orada ortaya çıkar.

Olduğun yerde sessizce bekle. Huzur tamamen gelene kadar hiçbir yere kıpırdama. Bırak en kötü senaryolar gerçekleşsin. Hayatının planı suya düşsün. Kiranı ödeyememiş ol, yorgun ol, hasta ol. Herkes senden nefret ediyor gibi hisset. Araban bile çalışmasın.

Ve işte tam o anda... Kendine gel. Ayağa kalk.
Ve şöyle de:
"Hiçbir şey beni durduramaz."

Durdurulamaz olma yeteneğini geliştir.
Hayat önüme ne çıkarırsa çıkarsın, asla durmayacağım.
Şartlar ne kadar zor olursa olsun, pes etmeyeceğim.
Çünkü hiçbir şey beni durduramaz.

Bölümün kısaca özeti; 

1.  Başarı, konfor alanınızın dışında sizi bekliyor.
2.  Başkalarının korkuları, sizin gerçeğiniz olmak zorunda değil.
3.  Kazananlar her zaman en hazır olanlar değil, harekete geçenlerdir.
4.  Zafer, defalarca düşüp yeniden ayağa kalkabilenlerin olur.

Diğer bölümler için:

bottom of page